-
- |
- Service / Hilfe
- |
- Kontakt
- |
- B2B
- Mein PONS
Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)
Türkisch
- Köy ve kırsal yaşam ise tablolarındaki ana temalardı.tr.wikipedia.org
- Civil parish'in büyüklüğü, nüfusu az olan, seyrek nüfuslu bir kırsal bölgeden, on binlerce nüfusu olan büyük bir kasabaya kadar değişebilir.tr.wikipedia.org
- Sömürgeciliğin sona erişi ve “ilkel” denen halk topluluklarının giderek uygarlaşması, etnografların bundan böyle kendi toplumlarındaki kırsal ve kentsel topluluklarla ilgilenmelerine yol açtı.tr.wikipedia.org
- Post, savaşta kırsal bir kırsal alanda dolaşan, ağzı olmayan garip bir kadının sihirli bir aynasından izlediği zırh içinde bir şövalye rolünü oynar.tr.wikipedia.org
- Kırsal bir toplumda büyüdü ve 1913 yılında yerel devlet okuluna kaydoldu.tr.wikipedia.org
- Hükümetler sıklıkla geçinecek kadar gelirleri olan çiftçileri ve genel olarak kırsal alanları ihmal ediyor.tr.wikipedia.org
- Makineleşmenin başladığı dönemlerde kırsal kesimde yaşayan ağa tarafından sömürülen köylülerin yaşadığı sıkıntıları konu alır.tr.wikipedia.org
- Bunlardan 154.316'sı (%94.7) kentsel yerlerde, 8.720'si (%5.3) kırsal yerlerde yaşıyordu.tr.wikipedia.org
- Film kırsal bölgenin dinginliğini bozan bir askeri tatbikat sahnesiyle açılmıştır.tr.wikipedia.org
- Liberman komün içinde büyüdü, kırsal alanlarda eğlence sağlayan hokkabazlar ve hikâye anlatıcıları tarafından sıkça ziyaret edildi.tr.wikipedia.org
Möchtest du ein Wort, eine Phrase oder eine Übersetzung hinzufügen?
Schicke es uns - wir freuen uns über dein Feedback!
Wörterbuch durchsuchen
Türkisch